manset ustu
İNSANOĞLU YAPAY SÜPER ZEKAYA (YSZ) ULAŞABİLECEK Mİ ?
Telefon
WhatsApp
İNSANOĞLU YAPAY SÜPER ZEKAYA (YSZ) ULAŞABİLECEK Mİ ?

YSZ'nın tahmin edilen potansiyel faydaları, bilim kurgu filmlerini aratmayacak nitelikte. YSZ için temel olarak, henüz kavrayamadığımız seviyede sınırsız miktardaki veriyi işleme ve analiz etme yeteneğine sahip, hiper zeki bir süper varlık olacağını ifade edebiliriz. 

YSZ henüz ulaşabileceğimiz bir noktada değil, şimdilik teorik olarak ifade edilen bir seviye. Bu teoriye göre YSZ, herhangi bir insandan daha gelişmiş, yazılım tabanlı yapay zekâ sistemidir. O zaman öncelikle YSZ'ya bir göz atalım ve mümkün olup olmadığını, getirebileceği faydaları ve potansiyel risklerini irdeleyelim. Bu konuda bilim adamları ikiye ayrılıyor; çok büyük faydalar getireceğine inananlarla beraber filmlerde de yer alan komplo teorilerindeki gibi dünyada insan ırkını yok edeceğini düşünenler mevcut.

Bu yazının kaleme alındığı 2024 Eylül’de kullanılan yapay zekâ sistemleri “Yapay Dar Zeka” diye adlandırılabilecek seviyedeki sistemler oluşturuyor. İnsanoğlunun yapay zeka yolculuğunda şu an bulunduğu nokta burası. Yapay dar zeka neler yapabiliyor hatırlayalım; satranç oynamak veya dilleri çevirmek gibi belirli görevlerde çok iyi olan ancak yeni beceriler öğrenme veya dünya hakkında derin bir anlayış geliştirme noktasında zayıf olan bir sistem. Yapay Dar Zeka, mevcut algoritmalara ve verilere dayalı çalışır ve insan tetiklemesiyle hareket eder. Son günlerde yayınlanan GPT- o1 modeli ise daha yeni yeni düşünen sistemler olarak lanse edilmeye başlandı. 

Peki sonraki adım YSZ mı? Hayır henüz değil. Şu an bulunduğumuz yapay dar zekadan sonraki aşama “Yapay Genel Zeka” yada kısaca YGZ (Artificial General Intelligence - AGI) olarak adlandırılıyor. Bu seviyedeki yetenekler şöyle olacak; problem çözme becerisi insanlar kadar geniştir, dünyayı anlar, öğrenip uygular, farklı alanlarda bağlantılar kurar, alanlar arası öğrenme ve akıl yürütme yeteneğine sahip olur. Henüz bu noktada değiliz ama bu alanın öndeki oyun kurucuları bu noktayı hedef olarak belirttiler. Bazıları bu noktaya 2030 yılında ulaşacağımızı ifade ederken bir kesim ise 2026 yılında ulaşacağımızı söylüyor.  YGZ, tüm bilişsel görevlerde ilgili alanın uzmanlarının yeteneklerine sahip olurken, YSZ bir adım daha ileri giderek uzman insanların yeteneklerini de aşıyor ya da aşacak diyebiliriz. Fakat teoride ifade edilen bu durum gerçekte olabilir mi ? Düşünürler bu konuda hemfikir değil. Zekanın ve insan beyninin potansiyeli ile alakalı genel tanım noktasındaki fikir ayrılığı nedeniyle bu noktanın asla ulaşılamayacağını ifade edenler olduğu gibi tersi de mevcut. 

YSZ denilen seviyede çok gelişmiş algoritmalardan bahsetmek gerek.  Yapay zekanın performansının zamanla iyileşmesi için insan beyninin nasıl öğrendiğini daha iyi taklit etmesi gerekiyor. Bu sayede sürekli öğrenme, yapay zekanın kendi kendine bilgi edinmesi ve yeni durumlara adaptasyon sağlanmış olacaktır. Bu seviyenin ilk bebek adımlarını bugün görmekteyiz aslında. Üretken Yapay Zeka dediğimiz “Generative AI”, yapay zekanın insan dilini anlama- yanıtlama ve üretme konusundaki artan bilgeliğini gösteriyor. Bu sistemler henüz bilinçli değil, ancak insan dilini doğal biçimde anlama ve yanıtlama yeteneği, günümüzün uzman insanlarının seviyesine sahip bir zekaya ulaşmasının önemli adımlarını oluşturuyor. Yapay zekâ konusundaki uzmanların çok iyi bildiği Transformer mimarisinin ortaya çıkması aradaki merdiven basamaklarının çok hızlı çıkılmasına neden oldu ve belki birkaç yıl önce bu kadar hızlı biçimde şu anki noktaya ulaşması beklenmiyordu.  Bugün sürekli gelişen Büyük Dil Modellerinin (LLM) YSZ ‘ya ulaşma noktasındaki en büyük temel yapı taşı olabileceğini belirtelim. Çünkü YSZ 'nin dünyayı anlayabilmesi ve geliştirebilmesi için devasa veri kümelerine erişmesi gerekecek. Bu da ancak insanların her gün LLM ile sohbetleri (ChatGPT ile yaptığımız yazışmalar) veya etkileşimleri ile sürekli büyüyen veri kümesini ortaya çıkarmış olacak. 

YSZ’nın ortaya çıkması adına bir diğer yapı taşı da multi-functional denilen çok modlu yapay zeka sistemleri olacak. Bu, YSZ'nin görevleri yerine getirmek ve kararlar almak için metin, görüntü, ses, video gibi çeşitli veri girişlerini işleyip yorumlamasını sağlayacaktır. Bu sistemler de bugün kullanılmaya başlandı ve YSZ’nin yine ilk bebek adımları olarak kabul edilebilir. 

Bugünkü yapay zekâ sistemlerinde insan beyninin sinir ağlarını taklit ederek geliştirilen sistemlerin de ilerde gelişmesi gerekecek. Bu yeni bilgi işleme türüne nöromorfik bilgi işlem deniyor. Nöromorfik bilgi işlem, insan beyninin sinirsel ve sinaptik yapılarından ilham alan donanım sistemleridir. Bunun yanında, YSZ'nın bir parçasını oluşturabilecek evrimsel bilgi işleme de var. Evrimsel bilgi işlem, biyolojik adaptasyon sürecinden ilham alan bir algoritmik optimizasyon biçimidir. Sonuç olarak tüm bu yapı taşları YSZ'de önemli işler yapacaktır. Tabii henüz bilmediğimiz ve aklımıza gelmemiş olan  başka gelişmeler de vardır.

YSZ seviyesinin potansiyel faydalarına gelirsek; en önemlisi karar verme mekanizmalarındaki fayda olabilir. YSZ karar verme sistemleri sağlık, finans, bilimsel araştırma, politika ve belki her sektörde en karmaşık sorunların çözülmesini sağlayacaktır. Bir diğer fayda ise problem çözme yeteneği olacaktır. YSZ'nın gelişmiş düşünme yeteneği ile hayat kurtaran ilaçlar ve tedaviler geliştirmek, fizik dünyasının gizemlerini çözmek ve astronomideki hedeflere ulaşmaya yardımcı olacaktır. Özellikle programlama ve risk yönetiminde insan hatalarını önemli ölçüde azaltma yetenekleriyle YSZ, insanların yapmak istemediği zorlu ve tehlikeli fiziksel görevleri yerine getirmek için robotlar kullanabilir. Son olarak üretkenliği da hesaba katarsak YSZ'nin üretkenlik kapasitesi ve büyük miktarda veriyi analiz etme yeteneği, insanların hayal bile edemeyeceği çözümlere yol açarak daha konforlu bir yaşam sağlayabilir. 

Peki riskler yok mu YSZ için ? Elbette var, fazlasıyla var. En büyük tehlike YSZ nin insan kontrolünün dışına çıkması riski. Üstün bilişsel yetenekleri sayesinde sistemleri manipüle etmesi ve hatta otomatik silahların kontrolünü ele geçirmesine imkan sağlayabilir. Tabi bir de endüstrideki otomasyon yeteneklerinin gelişmesiyle insanoğlunun iş alanlarındaki en büyük rakibi olması kesin görünüyor. Diğer önemli sorun da etik problemleri. YSZ insan kontrolünün dışına çıkmaya başlarsa, etik sorunları ve potansiyel zararlı neticeleri ortaya çıkabilir.  Her ne kadar faydalı görünseler de uygun hukuki düzenlemeler olmadan gelişmiş YSZ sistemleri insani etik değerlerimizle uyuşmayabilir. Bu minvalde bugünden tüm dünya devletleri bir araya gelip etik bir çerçeve oluşturmalı ve kararlı olmalılar. Ama bu düzenlemelerin inovasyonun önünü de kesmemesi lazım elbette. 

Bu yazıda belki bundan 30 yıl sonrasını ele almaya çalıştım. Bakalım neler göreceğiz, neleri yaşayacağız.

dezz buuu

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!